Modern Mimari
Modern Kavramı İlk Nereden Çıkmıştır?
Modern mimari kavramını anlayabilmek için modern – modernite – modernizm üçlemesinin iyice irdelenmesi gerekmektedir. Yani, modern kelimesi Latince’den türetilmiş bir kelimedir. Latince’de ‘modernus’ anlamına gelen modern kavramı, yine Latince’de hemen şimdi anlamında kullanılan ‘modo’ kelimesinden türetilmiştir. Bu kavram ilk olarak 1400’lü yıllarda ortaya atılmıştır. Elbette ki 1400’lü yıllarda, ilk ortaya atıldığı zaman modern mimari kavramı henüz yoktu. Çünkü insanlar modern mimari kavramından önce modernin ne olduğunu sorgulamaktaydılar.
Yani, bu bağlamda modern kavramı yeni olanı kucaklarken, eski olanı farklılaştırmaktadır. Diğer bir deyişle, modern kavramı eskiyi bir kalemde silmez. Böylece, modern kavramı, eskiyi günümüz teknolojileri ve günümüz araştırma yöntemleri ile harmanlayarak ‘yeni’ olanı önümüze sürmektedir. Bu noktada, anlamamız gereken şey modernliğin geçmişten kopmaması gerektiğidir. Çünkü, modern dediğimiz kavram eskiyi yeniye dönüştürürken deneyimlediği ilerlemeyi bünyesinde barındırmalıdır. Dolayısı ile, modern kavramı entelektüel ve estetik olması gerekliliğinin yanı sıra bulunduğu dönemin kültürünü ve toplumsal yansımalarını da yaşatmak zorundadır.
Modern Nedir?
Modern kavramının günümüzdeki tanımlamaları kişiden kişiye değişkenlik göstermektedir. Bu yüzden modernlik kavramının türevlerine bakmadan önce kelimenin özünü irdelememiz gerekmektedir. Bu bağlamda, modern nedir sorusunun cevabını burada hep birlikte vereceğiz. Çünkü, yukarıda da belirttiğimiz gibi modern kelimesinin çok fazla anlamı bulunmakta. Ancak sizler için ilk 12 tanesini burada sizlere aktaracağız. Sonrasında ise size kendi modern nedir sorusuna yönelik cevabımızı vereceğiz. Dilerseniz başlayalım. İşte interdisipliner alanlarda, modern kelimesinin ilk 12 anlamı;
Modern Kelimesinin Sözlük Tanımlamaları
Genel | sıfat | en yeni |
Genel | sıfat | bugünkü |
Genel | isim | asri |
Genel | isim | yeni |
Teknik | sıfat | en yeni |
Mimari | sıfat | çağcıl |
Sosyal Bilimler | isim | şu an hayatta olan |
Tarih | sıfat | geçmişten günümüze uzanan bir
dönemin özelliklerini taşıyan |
Sanat | isim | modern sanat eserleri üreten kimse |
Sanat | sıfat | geleneksel ifade biçimlerinden uzak |
Özetle,
Bu listede neredeyse 100 küsur kadar farklı modern tanımlamaları bulunmaktadır. Ancak biz sizler için en önem arz edebilecek farklı alanlara hitap edebilecek tanımlamaları derledik. Genel anlamda, yukarıdaki tabloya bakacak olursak şayet çoğunlukla modern kelimesi kökeni itibariyle sıfat olarak kullanılmaktadır.
Öte yandan, her ne kadar interdisipliner alanlarda modern kavramı farklı anlamlar içeriyor olsa da genel olarak modern kelimesinin karşılığını ‘en yeni olan’ olarak görmekteyiz. Ancak yukarıda da bahsettiğimiz gibi modernlik, diğer bir deyişle, bu en yeni olma hali bağlamdan, kültürden ve tarihten kopuk olmamalıdır.
Tam aksine, modernlik mekâna dayalı tarihi, bağlamı ve kültürü günümüzün teknolojik gelişmeleri ile harmanlamalıdır. Özetle, modern kavramı, kültürü ve tarihi günümüz koşullarına ve gelişmelerine göre bağlama aktarır. Ancak tam da bu noktada modern kavramının türevlerini anlamamız gerekmektedir. Yani, modern – modernite – modernizm üçlemesinden bahsetmekteyiz. Bu harika üçlü özünde aynı anlamı taşıyor olmasına karşın modernliği enjekte ettiği olgular bağlamında değişkenlik göstermektedir.
Modernite Nedir?
Modernlik kavramının geçmişi günümüz ile harmonize edip bağlam çerçevesinde yeniden ortaya koyma gibi bir hedefi olduğunu belirtmiştik. Modernite kavramı ise bağlamdan çok tarihi ele almaktadır. Diğer bir deyişle, modernite kavramı 1500’lü yıllardan günümüze kadar olan bir zaman dilimine referans vermektedir.
Yani, bu zaman diliminin modernite olarak adlandırılmasının en büyük sebebi de kapitalizm, realizm ve rasyonalizm olgularının vücut bulduğu bir dönem olmasıdır. Felsefi anlamda bakacak olursak, modernite aslında metalaşmanın beraberinde getirdiği kendine ve diğer insanlara yabancılaşan bir toplumun oluşturduğu fantazmagoriyi temsil etmektedir.
Peki ama nedir bu ‘fantazmagori’ veya ‘fantazmagorya’?
Fantazmagori veya fantazmagorya kavramı, Walter Benjamin tarafından geliştirilmiştir. Bu kavram, metalaşmanın insanları tüketmeye eğilimli hale getiren ve yabancılaşmalarına sebep olan yepyeni bir yaşam yanılsaması anlamına gelmektedir. Benjamin, bu anlamda fantazmagoriyi modernite kavramı ile eşdeğer görmektedir.
Modernite ve Realizm
Realizm kavramı 19. yy’ın sonlarına doğru ortaya çıkmıştır. Moderniteyi anlayabilmek için öncelikle realizmin ne demek olduğuna bakmalıyız. Realizm temel anlamda gerçekçilik anlamına gelen bir edebiyat akımıdır. Aslında realizmin ortaya çıkmasında gelişen teknoloji, sanayi devrimi gibi olayların derinden yaşanması realizme olan düşünce ve bakışı değiştirmiştir. Bu sayede realizm beraberinde moderniteyi getirmiştir. Özetle, bu akım toplum gerçekliklerini ön planda tutmaktadır. Yani bir toplumsal unsuru değerlendirebilmek için tarafsız ve objektif olmak zorundadır.
Modernite ve Kapitalizm
Eskiden kapitalizm ve modernite kavramlarını birbirinden ayırmak son derece güçtü. Ancak günümüzde post-modernizm olgusu sayesinde modernite ve kapitalizmin arasındaki farkları daha rahat bir şekilde çizebiliyoruz. Tabi ki modernitenin kapitalizm ile olan ilişkisini görmek için özel güçlere gerek yoktur çünkü kapitalizm modernitenin oluşabilmesi için her türlü ürünü dünyaya sunmuştur. Modernistler ise kapitalizm sayesinde kendi bilgi birikimlerini genişletebilmişlerdir. Böylece, modernite ve kapitalizm arasında mutualist bir ilişki oluşmuştur.
Modernite ve Rasyonalizm
Rasyonalizm, diğer bir deyişle usçuluk, dünya üzerindeki tüm gerçekliklerin sadece ama sadece akıl yani ‘usçuluk’ yoluyla anlaşılabileceğini savunmaktadır. Dolayısı ile rasyonalizm akımı, duyularla algılamanın gerçekliğine şüphe ve sorgulama hali ile yaklaşmaktadır. Bunun sebebi ise duyuların anlık olması sebebi ile yanıltıcı olabilme ihtimalidir. Yani, usçuluk yani rasyonalizm tam da bu sebepten ötürü duyular üzerinden ilerlemez.
Modernizm Nedir?
Modernizm, modern ve modernite kavramlarından ayrışmaktadır. Çünkü adını ‘çağcıllık’ kavramından almaktadır. Modernliği ve moderniteyi çağcıllık veya çağdaş olma hali olarak tanımlayamayız. Bunun en büyük sebebi ise çağcıllığın geleneksel olanı reddetmesi ile ilgilidir. Buna ek olarak çağcıllık tamamen yeni olanı yaratma anlayışı ile alakalıdır. Modernizmde kültür veya geleneksel anlayışın hiçbir yeri yoktur. Aksine, modernizm tamamen estetik kaygılara ve realizme odaklanır.
Kısacası modernizm adeta geçmişi geçmişte bırakın, yeni kültürler yaratmalıyız dercesine kulağımıza fısıldar. Öte yandan modernizm bireye ve topluma çok önem verir. Dolayısı ile modernizmde, toplumsal oluşumların ticaret, siyaset, ekonomi ve felsefe gibi farklı alanların incelenmesinin ve sorgulanmasının mutlak şart olduğunu vurgulamaktadır.
Modern - Modernite - Modernizm Üçlemesi
Özetle, buraya kadar modern – modernite – modernizm üçlemelerini ve beraberlerinde getirdikleri akımları yukarıda konu edindik. Bu üçlemeyi konu edinme amacımız tamamen günümüzde halen daha aralarındaki farkın belirgin bir şekilde oluşturulamamasıdır. Bu tanımlamaların sınırlarını çizemezsek eğer çağdaş yapı dediğimiz şeyin modern mimari ile aynı anlamı taşıdığını düşünebiliriz.
Halbuki durum asla böyle değil. Çünkü modernizmden veya çağdaş yapılardan bahsediyorsak eğer buna örnek olarak Emre Arolat’ın Sancaklar Camii’ni verebiliriz. Ama bu örnek modern mimariye kısmen de olsa uymaz çünkü tamamen cami mimarisine Arolat sayesinde yepyeni bir soluk gelmiştir ve bu sayede yepyeni bir kültür oluşturulmuştur. Aşağıda modern mimari ve çağdaş mimarlık farkını sizlere aktardıktan sonra örneklerle açıklıyor olacağız. Özetle, modern mimariyi anlamak için öncelikle modern – modernite – modernizm üçlemesinin ayrımına varmak son derece önemlidir.
Farklı Disiplinlerde Modernizm
Modernizm kelime anlamı gereği, multidisipliner bir bakış açısı ile incelenmektedir. Modernizm kavramı içerisinde bulunduğu dönem ve coğrafyaya göre farklılıklar göstermekte olup, gelişmeye ve köklerini salmaya devam etmektedir. Günümüzde, bu modernizm akımının ekonomik, siyasal, sosyal, çevresel ve toplumsal normlarının yansımalarını kolaylıkla görebilmekteyiz. Bu yazımızda, bu bahsi geçen yansımaları edebiyat, sanat, müzik, sinema ve mimari üzerinden inceliyor olacağız.
Edebiyatta Modernizm
Modernizmin edebiyattaki yeri ve konumu da çok büyüktür. Edebiyatta modernizm aslında temelde bahsi geçen ‘modernizm’ kavramı ile aynıdır. Edebiyatta modernizm, standartlaşmış ve kalıplaşmış olan geleneksel kavramları yok etmek yerine onları yeni olana dönüştürme eğilimindedir. Diğer bir deyişle, edebiyatta modernizm, eskiye başkaldırı temellidir. Yani, burada bahsi geçen modernizm anlayışı yeni kavramlar ve yeni kültürler oluşturmayı hedeflemektedir.
Modernizm konsept olarak yeniyi yaratırken estetik oluşumlar ile birlikte düşünmelidir. Burada bahsettiğimiz estetik oluşumlar gösterişli ve görkemli anlamında değildir. Tam aksine, burada sadeliğin getirdiği estetikten bahsediyoruz. Edebiyatta modernizm, tamamen soyut olana odaklanmaktadır. Bu noktada özellikle yüksek lisans ve doktora eğitimlerinde Freud okumalarına bolca yer verilmektedir. Çünkü edebiyatta modernizm, varoluşçuluğu ve varoluşçuluğun getirilerine odaklanmıştır. Bu bağlamda, en çok işlenen temalardan biri de bireysellik olmuştur. Yani, edebiyatta modernizm, dış dünya ile ilgilenmez, tam aksine soyut olan iç dünya gerçeklikleriyle ve psikolojik oluşumlarla ilgilenir. Öte yandan, edebiyatta modernizm karşımıza alegori kavramını çıkarır.
Alegori Nedir?
Alegori dediğimiz kavram, bir tutumun veya davranışın, bir düşüncenin veya eylemin daha kolay anlaşılabilmesi için kişinin bu tutum ve davranışları gözünde canlandırabilmeleri adına benzetmeleri veya simgesel sözleri kullanmaktadır. Bu bağlamda edebiyatta modernizm, alegori yöntemi sayesinde kelimelerin çağrışım yapma gücünden faydalanmaktadır.
Son olarak, edebiyatta modernizm, mitolojik olana, mistik olana ve simgesel vurgulamalara başvurmaktadır.
Sanatta Modernizm
Sanatta modernizm kültürel birtakım değişikliklere sebebiyet vermiştir. Modernizmin eskiye dönük travmaları unutup yenileşmeye odaklandığını söyleyebiliriz. Tam da bu noktada, modernizmin yukarıda da bahsettiğimiz gibi psikolojik oluşumlarla ve bilinçaltı ile ilgilendiğini tekrar etmek isteriz. Modernizmi savunan bazı aydınlar, modernizm kavramını öz bilinç ile ilişkilendirmektedirler. Bu modernist akımı benimseyen sanatçılar ve ressamlar, eserlerinde nihilist bakış açılarını barındırmaktadırlar. Öte yandan, bu akımı benimseyen ressamlar, varoluşçuluğa dikkat çekmekte ve varoluşçuluğu irdelemeye teşvik etmektedir. Son olarak modernist anlayışı benimseyen düşünürler, sanatın işçi sınıfının hayat şartlarını iyileştirebileceğine inanmaktadırlar.
Müzikte Modernizm
Modernizm elbette ki müzik alanında da köklü değişikliklere sebep oldu. Bu değişiklikleri anlamak için öncelikle romantizmin ne olduğuna ve romantizm akımının neleri kapsadığına bakmalıyız. Çünkü romantizm akımını anlamadan müzikte modern akımın dokunuşlarını irdeleyemeyebiliriz. Romantizm aslında modernizmle aynı çıkış noktalarına sahiptir ve temel amacı bireyselliği ve varoluşçuluğu anlamak ve anlatmaktır. Ancak, tüm bunları yapma şekilleri bakımından modernizmin ve romantizmin yolları ayrılır.
Romantizm Akımının Özellikleri Nelerdir?
Romantizm denilince aklınıza duygusallık ile bağdaştırılmış olguların gelmesi çok normaldir. Bu çok normaldir ancak romantizm akımı bundan çok daha fazlasıdır. Romantizm akımı, eserlerinin her birinde, toplumun her kesiminden insana ir alan yaratmaktadır. Bu yarattığı alanda da insanları akılları ve duyguları ile eklemlenmiş bir varlık olarak kabullenmektedir. Romantizm akımı için bireysellik en az modernizm akımında olduğu kadar hatta belki de daha çok önemlidir. Öte yandan modernizm, romantizmin aksine aklı ortaya koyarak bireyselliği ve varoluşçuluğu irdelemektedir.
Sinemada Modernizm
Aslında, sinemada modern dokunuşları algılayabilmek için o filme 2 tane soru yöneltmemiz gerekmektedir. Bu sorulardan ilki kesinlikle ‘Sinemadan ne bekliyoruz? olacaktır. Çünkü beklentilerimiz varoluşumuzu belirler ve bireyselliği bu perspektifte daha sağlıklı inceleyebiliriz. İkinci soru ise, sinemada vurgulanmak istenilen konu nedir? olmalıdır. Tüm bu sorular modernizmi felsefi bir bakış açısı ile incelememize yardımcı olur. Çünkü modernizm anlayışını benimseyen filmler felsefi sorgulamalar ile ortaya koyulabilmektedir. Dolayısı ile, modern sinema kültürü, bünyesinde kötü inanç, imgelemler, mitler, mitolojiler, güç ve yineleme gibi konuları barındırmaktadır.
Mimaride Modernizm
Edebiyatta, sanatta, felsefede, dilbilimde ve sinemada olduğu gibi mimarlıkta da önemli modern dokunuşlara rastlamaktayız. Aslında mimaride modernizm, tarihselliğe bir tepki olarak ortaya çıkmıştır. Dolayısı ile mimaride gözlemlenen modernist yaklaşımlar, adeta sadeliğin, yalınlığın, işlevselliğin bir tezahürü gibidir. Mimaride modernizm sanayi devrimi ile birlikte adeta patlamıştır.
Uzun mu uzun yıllar boyunca ve hatta halen daha mimaride modernizmin güçlü etkilerini ve yansımalarını görebilmekteyiz. Bu yansımalar yeni yapı elemanlarının ve malzemelerinin kullanılması ve talep edilmesi sayesinde günümüze kadar gelebilmiştir. Öte yandan, tahmini bir zaman dilimi verecek olursak yaklaşık I. Dünya Savaşı’ndan öncesinde özellikle Avrupa’da yoğunluklu olarak çelik, cam, çerçeve ve betonarme gibi yapı malzemeleri kullanılmaktadır.
Aslında 19. yüzyılda başlamış olan modern mimari akımı, malzemelerin çeşitlenmesi, gelişmesi, yeni formların ortaya çıkarılması ile güçlenmiştir. Buna ek olarak, yeni malzemelerin geliştirilmesi, yeni teknolojilerin kullanılmasının yolunu açmıştır. Bu teknolojilerin gelişmesi ile birlikte köprü ve demiryollarının yapımında değişikliklere ve yeniliklere başvurulmuştur. Sonrasında ise, bu modern mimari akımın etkileri apartmanlarda görülmeye başlamıştır. Apartmanlarda veya genel cephe tasarımlarında modern mimari akım, kendini tekdüzelikten ve sıradanlıktan kopuş olarak kendini göstermiştir. Özetle, modern mimari geçmişten ve tarihsellikten arınmıştır.
Farklı Disiplinlerde Modernizmin Öncüleri
Modernizmin eklemlenmiş olduğu interdisipliner alanlar, sanat alanından tutun mimariye, müzik alanından sinema sektörüne kadar birçok alanda geçmişten kopuş ve yeniden doğuş temaları işlenmektedir. 1. Dünya Savaşı sonrasında net bir şekilde belirginleşen modern mimari aslında batının dönüşümlerinden esinlenmektedir. Genel olarak bakacak olursak, modernizm yukarıda da belirttiğimiz gibi sanat, edebiyat, dilbilim, mimari, sinema ve müzik gibi alanlardaki öncü kişiler sayesinde kendine yer edinmektedir. Aşağıda, sırası ile farklı alanlarda modernizme imzalarını atmış olan öncülerin modernist bakış açılarına değinilecektir. Sonrasında ise, bu öncülerin modernizmden kırıntılar bıraktıkları eserler incelenecektir.
Edebiyatta Modernizmin Öncüleri
Edebiyat alanında modernizm, bu alanı bambaşka bir boyuta taşımıştır. Dahası, edebiyatta modernizmi geleneksel olana karşı çıkma olarak tanımlayabiliriz. Bu bağlamda, edebiyata bakacak olursak, modernizmi geleneksel roman yazma tekniklerini yıkma olarak görebiliriz. Edebiyat alanında modernizm dokunuşlarında bulunan öncüler arasında J. P. Sartre, Franz Kafka, Sait Faik Abasıyanık, Haldun Taner, Atilla İlhan, Yusuf Atılgan ve Oğuz Atay gibi önemli isimleri verebiliriz.
Sait Faik Abasıyanık
Sait Faik Abasıyanık 1906 doğumlu bir roman yazarıdır. 1954 yılında sirozdan vefat eden ünlü yazar modernizme birçok anlamda katkıda bulunmuştur. Abasıyanık ilk hikaye kitabı olan Semaver’de modernizme olan pozitif yaklaşımını açık açık belirtmiştir. Öte yandan, Abasıyanık Semaver isimli eserinde yoğun bir şekilde bireye ve bireyin içe dönüşü ile ilgilenmektedir. Semaver’den sonra ise Abasıyanık Alemdağda Bir Yılan Var isimli eserini yayınlamıştır. Bu eserde ise gerçek üstü ve mitik ögelere yer verilmiştir. Yazar genel anlamda eserlerinde insanların yaşamlarından kesitlere değinmiştir. Yazarın konu edindiği bu eserlerin özelliklerinden de anlaşılacağı üzere Sait Faik Abasıyanık eserlerinde modernizme sıkı sıkıya tutunmaktadır.
Haldun Taner
1915 yılında doğan Haldun Taner, Türk öykü- tiyatro yazarlığı, akademisyenlik ve gazetecilik yapmıştır. Haldun Taner edebiyat hayatına skeçler yazarak çok güzel ve önemli bir başlangıç yapmıştır. İlk skecinin adı Töhmet’tir. Taner, yazmış olduğu tüm skeç ve öykülerde bireysellik ve bireylerin günlük yaşamlarından kesitler üzerinde durmaktadır. Tüm bu modernizm özellikleri üzerinden topluma ayna tutmak isteyen Taner, tüm bunları mizahı silah olarak kullanarak okuyucuyu keyiflendirmiştir. Öykülerin arka planlarında aslında hep bir diyalektik bulunmaktadır. Bu diyalektik, eski ve yeni hayat tarzları arasında sıkışıp kalmış olan insanların yaşamlarını ve sonradan zengin olan insanların hayatlarını içermektedir.
Tiyatrodaki eserlerinde ise dramatik ögelere yer vermiştir. Taner’in tiyatrodaki eserlerine örnek verecek olursak ilk epik tiyatro denemesi olan Keşanlı Ali’ye değinmezsek asla olmaz. Çünkü bu ese sadece Türkiye’de değil aynı zamanda Almanya ve İngiltere gibi daha birçok ülkede oynanmıştır. Haldun Taner tiyatro eserlerinde de toplumsal ve gündelik olayları alaycı bir dille ele alması bakımından modernist yaklaşımını açık açık göstermektedir.
Atilla İlhan
Atilla Hamdi İlhan 1925 yılında doğmuş türk şair, gazeteci, roman yazarı ve senaristtir. Atilla İlhan şiirlerinde tamamen bireylerin duygusallıklarına ve imgelemlere değinmektedir. Bir diğer önemli konu ise toplumsal değişimler ve gelişimlerdir. Atilla İlhan eserlerinde aynı zamanda toplumsal gelişmeleri, topluma modernist bir anlatı tekniği ile aktarmaya çalışmıştır. Öte yandan İlhan bireyin kendi özüne ve kendi benliğine dönme çabasını konu edinmiştir. Ki bu benliğe dönüş kavramı da modernizmin başka bir ayağıdır. Bu nedenle İlhan, benliğe dönme çabasına ithafen aşağıdaki dizeleri yazmıştır. Bir nevi bu dizeler sayesinde İlhan, modernizmi canlandırmıştır.
”dünyada şarkılar misali yaşıyansın sen insansın sen insansın sen insan”
Yusuf Atılgan
1921 yılı Manisa doğumlu olan Yusuf Atılgan hem önemli bir Türk yazar hem de öğretmendir. Belirtmek isteriz ki Türk edebiyatında modernist akım 1950 ve 1980 yılları arasında adeta uçuşa geçmiştir. Tam da bu modernist akımın yükseldiği dönemde Atilla İlhan eserlerini yayınlamıştır. Hatta bu dönemin ilk modernist yazarları arasında Atilla İlhan’ın adı geçmektedir. İlk romanı olan Aylak Adam’da İlhan, insan ve şehir hayatına değinmiştir. İlhan bu insan ve şehir dualitesini irdelerken yabancılaşma kavramını ön planda tutmaktadır.
Oğuz Atay
Oğuz Atay 1934 İnebolu doğumlu Türk roman ve öykü yazarıdır. 1971 yılında Oğuz Atay’ın Tutunamayanlar isimli eserini yayınladıktan sonra büyük eleştirin hedefi olmuştur. Çünkü Atay’ınbu eseri tamamen bir başkaldırı olarak görülmüştür. Peki ama neye? Tabi ki kalıplaşmış roman kalıplarına bir başkaldırı olarak görülmektedir. Çünkü kitap bir olayı konu edinip anlatmaktan ziyade çağrışımlara ve ruhsal ve bireysel anlayışa dayalı çözümlemelere değinmektedir. Öte yandan yazar bu eserinde modern yaşam içerisindeki yalnızlığa ve öze dönme kavramlarını işlemesinden dolayı modernist akıma oldukça yakın görülmüştür.
J. P. Sartre
1905 yılı Paris doğumlu Jean-Paul Sartre, son derece ünlü bir Fransız yazardır. Sartre, varoluşçuluk ve marksizm üzerine çalışmaktaydı. Buna ek olarak, Sartre eserlerinde de çoğunlukla varoluşçuluk ve marksizm konularını ele almaktaydı. Sartre varoluşçuluğu, her insanın kendi hayatını kendisinin şekillendirebileceği konusunda bilgilendirici metinler yazmaktaydı. Bu bağlamda Sartre, insanın bulunduğu koşullarda kendi hayatını kendisinin yönlendirebileceğini vurgulamıştır.
Franz Kafka
Franz Kafka, 1883 doğumlu bir roman yazarıdır. Franz Kafka, roman yazımını bambaşka bir boyuta taşımıştır. Kafka eserlerinde mistik olanla gerçekçilik ögelerini bir arada kullanmaktadır. Yazar eserlerinde sıradışı karakterlere hayat vermektedir. Buna ek olarak Kafka, eserlerindeki bu karakterler üzerinden yabancılaşma ve varoluşçuluk gibi kavramları konu edinmiştir. Bu 2 konu modernizmin kapılarını Franz Kafka’ya ardına kadar açmıştır.
Sanatta Modernizmin Öncüleri
Daha önce de bahsettiğimiz gibi sanatta modernizm akımı bireyin bilincine ve bireyin bilinçaltına odaklanmaktadır. Romantizmin aksine modernizmde bireyin yabancılaşmasının konu edinilmesi esas olandır. Bu bağlamda, sanatta modernizm dendiği zaman akıllara Charles Baudelaire, Edouard Monet, Gustave Flaubert, Piet Mondrian, Pablo Picasso ve Ezra Pound gelmektedir.
Mimaride Modernite Nasıl Tanımlanır?
Bu noktada, mimari modernite kavramına göz atmamız çok önemlidir. ‘Modern’ kavramı her ne kadar 1400’lü yılların sonlarına doğru kendini göstermiş olsa da mimaride modernite kavramının anlaşılıp benimsenmesi neredeyse 19. Yüzyılı hatta 20. Yy’ı bulmuştur. Yukarıda bahsi geçen tanımlamalara göre mimaride modernite anlayışı benimsenmiştir. Böylece mimaride modernite somut ve soyut hali ile cephelere ve iç mekanlara uygulanmıştır. Burada somuttan kastımız cephe tasarımlarında kullanılan malzemeler ile alakalıdır. Örneğin modern mimaride cephe tasarımlarında büyük pencere kullanımları ve cam cephe uygulamaları yapılmaktadır. Soyut olarak belirttiğimiz modern mimari çizgiler ise tamamen mimari akımların ve modern mimari tarzlarının iç mekana enjekte edilmesi ile ilgilidir.
İç Mekan Tasarımı
Modern mimari konseptinde önemli unsurlardan biri de iç mekan tasarımlarındaki sadelik ve şıklıktır. Bu bağlamda, iç mekanda uygulanan renk uyumları, renklerin sadeliği, kullanılan mobilyaların sadeliği ve şıklığı da son derece önemlidir. Bu bağlamda iç mekan tasarımında ilk önemli olan unsur mekanın işlevinin analizidir. Sonrasında ise, müşterinin talep ve ihtiyaçlarının belirlenmesi çok önemlidir. Bu bağlamda, iç mekan tasarımları hakkında daha fazla bilgi almak isterseniz Mekan Tasarımı sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.
Bu bağlamda, iç mekan tasarımı örneklerini incelemek adına Render Tasarım’ın bir çok iç mekan tasarımı hakkında hem eğitici hem de örnek projeleri tanıtıcı İç Mekan Tasarımı videolarını keşfedebilirsiniz. İç mekan tasarımı videolarını izlediğinizde projelerde uygulanan sadelik, estetik ve renk uyumu kurgularını rahatlıkla görebileceksiniz. İç mekan tasarımı sanıldığının aksine iki koltuk koymaktan çok daha fazlasıdır. Birbirine uyumlu renkler ile dört duvardan oluşan odalarınız bir anda sanat eserine dönüşebilirler.
Cephe Tasarımlarında Modern Ara Kesitler
Modern mimaride büyük pencere kullanımlarından ve cam cephe kurgularından bahsetmiştik. Dediğimiz gibi, modern mimaride, cephe tasarımlarında modernin gelenekseli güncele yani günümüz teknolojisine entegre etme hedefi bulunmaktadır. Bu sebeple, modern mimaride genellikle iyi kurgulanmış açık ve net kat planları bulunmaktadır. Modern mimaride yapının çevresi ile uyumu son derece önemlidir. Bu uyum sağlanırken de asimetrik tasarımlara başvurulmaktadır. Modern mimari akımı ile harmanlanmış çalışmalar ile ilgili detaylı bilgiye ise Cephe Tasarımı sayfamızdan ulaşabilirsiniz.
Modern tasarım tanımı ile ilgili çok net başka bir sorundan da bahsetmesek olmaz. Mimaride modern tasarım dediğimizde hemen son çıkan malzemeler ile yapılan tasarımlar akla geliyor oysa ki dümdüz yapılmış bir binanın şu anda moda olan renklerle boyanmasına da modern mimari diyebiliriz. Hatta hiç boyanmadan brüt beton olarak bırakılan cepheler için bile modern mimari tanımlaması yapmakta hiçbir sıkıntı yoktur. O yüzden modernlik malzeme kullanımından değil tamamen tarzdan kaynaklanır diyebiliriz.
Modern Mimari ve Çağdaş Mimarlık Farkı Nedir?
Modern kavramı, çoğu zaman çağdaş kavramı ile karıştırılmaktadır. Evet, benzer karakterlere sahip olmalarından dolayı karıştırılmaları son derece normaldir. Ancak, aralarında bulundukları çağa ilişkin bazı farklılıklar mevcuttur. Modern kavramı her ne kadar ‘en yeni‘ olanı ‘tarihi yeniye göre yeniden yaratma‘ olsa da bu durum çağdaş kavramı için biraz farklıdır. Çağdaş yapı daha çok tarihe göre değil, yapının bulunduğu çevreye uygun bir tasarım yaratma amacı güder. Çağdaş mimaride amaç yapıyı günümüz insanına ve günümüz çevreye adapte olabilen bir kurguya göre oluşturmaktır. Bu noktada, modern mimari yeni teknolojilerden mevcut kültürü değiştirmeyi hedeflerken, çağdaş mimari mevcut yapının sürdürülebilir olmasını hedeflemektedir.
Öte yandan, yukarıda modern ile çağdaş kavramının arasında çağ bazlı bir fark olduğuna değinmiştik. Modern mimari aslında 1960’lı yılların sonuna kadar süren bir akımı baz almaktadır. Sonrasında ise artık malzemelerin yenilik anlamında gelişmeleri yavaşladığı için adeta mimaride ‘tekerrür’ kavramını oluşturmuştur. Bu durum ise tekdüzelik yaratmaya başlamıştır. Bu nedenle çağdaş mimari 1960’lı yılların sonlarından günümüze kadarki süreçte modern mimarinin yerini almıştır. Çağdaş mimari ile birlikte artık sürdürülebilirlik, bağlam ile uyumlu mekan oluşturma ve çevreyi dikkate alma kurguları meydana gelmiştir.
Modern Mimariye Ait Örnekler
Modern mimari anlayışı, aslında sanayi devrimi ile birlikte hız kazanmıştır. Bununla birlikte, özellikle 19. yy’ın sonlarında yapı malzemelerinin ve teknolojinin gelişmesi ile birlikte eski kültürlerden bağını kopararak, çağdaş olana, işlevsel olana ve bağlama uyum arayışına sahip olana yönelmiştir.
Dolayısı ile modern mimari, daha hafif, daha sade ve daha estetik olanı benimsemiştir. Bu yüzden, modern mimaride geniş açıklıklar, asimetrik bina formları, cam kullanımlarının çokluğu ve betonarme kullanımı artmıştır. Modern mimariye ilk temsil örneği olarak Kristal Sarayı verebiliriz. Kristal Saray 1851 yılında büyük pencere tasarımları ile dikkat çeken Joseph Paxton tarafından kurgulanmıştır.
Kristal Sarayı Özellikleri
Kristal Saray 1851 yılında aslında Hyde Park için tasarlanmıştır. Yapının tasarımında kullanılan demir ve çelik malzemeleri yapının ilk modern mimari akımının yolunu açmıştır. Yapı kurgusu, Sanayi Devrimi’ni temsil etmek adına I. Dünya Sergisi için yapılmıştır. Paxton Kristal Saray projesinin tasarımında aslında yeni teknolojik gelişmelere odaklanmamız gerektiğini vurgulamıştır. Yapının inşası da bu niyete uygun bir şekilde yapılmıştır. Yapının konstrüksiyon detayları, açıklıkları ve cam levha kullanımlarının yoğunluğu adeta sadelikle modern mimarinin bir temsili haline gelmiştir.
”Less is More” – Mies Van Der Rohe
Tabi ki bu cümleyi güzel anlamak gerekir. İlla ki az yaptık diye bir tasarım güzel olacak veya daha şık görünecek diye bir şart yok. Ancak şu bir gerçektir ki az öğe kullanılarak yapılan tasarımlar şıksa çok şık oluyor. Yani doğru uygulandığında az öğeli tasarımların dizayn gücü çok öğeli bir tasarım ile yakalamak mümkün değil. O yüzden çok iddialı bir çalışma yapmayı planlıyorsanız kendinize önce tasarımda kullanacağınız toplam öğe sayısını kısıtlamanız gerektiğini hatırlatın.
Modern Mimari Anlayışını Benimseyen Güncel Örnekler
Modern mimari anlayışının özelliklerinden yukarıda bahsetmiştik. Dünyaca ünlü birçok mimar geçmişte de günümüzde de bu akıma uyan birçok yapı projesine imzalarını atmışlardır. Bu akımın yolunu açan Joseph Paxton’dan sonra birçok mimar tarzlarını ve mimari anlayışlarını modern mimari ile harmanlamıştır. Buna ilişkin birçok örneği Render Tasarım firmasının Ödüllü Dış Cephe Tasarımı Örnekleri sayfasını ziyaret ederek görebilirsiniz.
Özet olarak modern mimarlık günümüz trendleri ile ilgili tasarımları yapmak diyebiliriz. Malzemelerden, renklere kadar her şey modern mimarinin parçaları olabilir. İlla ki bir tanesinden bir tanesi olacak diye bir kural yok ancak tarzınızı belirleyen ana unsurlar modern olmadığı sürece modern mimariden bahsedemeyiz. Mesela ahşap cumbalı bir bina yapıyorsanız modern dokunuşlar yapmaya çalışmanın bir anlamı olmaz. Artık bu Selanik evlerine benzeyen yapı modern olmaktan zaten çıkmıştır.
Modern mimari kullanılarak bir cephe tasarımı yapmak ve yaptırmak isterseniz mimari görselleştirme sayfamızı ziyaret ederek mimari render hakkında detaylı bilgi sahibi olabilirsiniz. Mimari görselleştirme sayfamızda 3d mimari modelleme ile ilgili aklınıza takılan bir çok sorunun cevabı bulunmaktadır. Ayrıca yine mimari görselleştirme sayfamızdan mimari görselleştirme makalelerine ulaşabilirsiniz. Mimari görselleştirme makalelerinde ise 3d mimari render hizmeti ile ilgili bir çok konuda özel olarak yazılmış makaleler bulunmaktadır.
Temel Mimari Bilgiler Hakkında Diğer Makalelerimiz
Bu yazımız temel mimari bilgiler konulu yazılarımızdan bir tanesidir. Temel mimari bilgiler hakkında daha fazla bilgi edinmek için diğer yazılarımıza da göz atabilirsiniz. Bu konudaki diğer makalelerimizi aşağıda sizlerle paylaşıyoruz. Sorularınız, istek veya önerileriniz olması durumunda lütfen aşağıdaki formu doldurarak bizimle iletişime geçin. Sevgiyle kalın, bir sonraki yazımızda görüşmek üzere.
Bir yanıt yazın